2018 yılına girdik ve henüz 2017 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt (ADNK) verileri açıklanmadı. Büyük olasılıkla Ocak ayının son günleri açıklanacak. Açıklanacak nüfus verileri, Türk ulusunun hala göçebe olduğunu bir kez daha belgeleyecek, çünkü bu yıla dek açıklanan tüm veriler bu gerçeği anlatıyor.
Göç eden, göçmen, muhacir, Balkan göçmenleri söylemiyle Macır. Türkiye'de Macır yoğunluğu en yüksek iller Kırklareli, Edirne, Çanakkale.
Bu üç ilde yaşayan nüfus ile bu üç ilde doğmuş insan sayısı yaklaşık aynı. Macırların torunları yerleşik, ama sorarsan hala Macır!
Rakamlarla vereyim:
Kırklareli nüfusu 346 bin 973, doğum yeri Kırklareli olanlar 349 bin 861. Basit bir hesapla yalnızca 2 bin 888 Kırklareli doğumlu Macır başka illere göç etmiş. Yüzde 10'u geçmiyor.
Çanakkale göç veren ve göç de alan hareketli bir il görüntüsünde. Bu yalnızca bir algı. Çanakkale il nüfusu 513 bin 341, Çanakkale ili doğumlu ise 458 bin bin 392. Yüzde 10 kadar göç veren, yüzde 25 göç alan bir il. Göç alma hızı arttı.
Peki... "Bu coğrafya benim, ayrı bir yönetim özlüyorum" diye özetlenebilecek inanç şırınga edilmiş yurttaşların yaşadığı illerde durum ne?
Ardahan nüfusunun neredeyse dört katı Ardahan doğumlu, il dışında göçmen. Bayburt'ta yaşayan Bayburtlu'nun üç katı Bayburt doğumlu, il dışında göçmen. Tunceli ve Kars için de bu durum aynı.
Diyelim ki bu iller nüfusu az olan iller. Daha kalabalık ve daha doğurgan illere bakalım.
Birbuçuk milyon Erzurum doğumlunun yaklaşık yarısı Erzurum ili dışında göçmen. Sivas bu anlamda ikinci, ardından Trabzon geliyor.
Bu tabloya bakınca, Macır kimlere denir?
Uygarlık kavramı, yerleşimle ilgilidir, doğduğun coğrafyada yaşamakla ilgilidir. İstanbul, Ankara, İzmir gibi metropol kentler değil; Kırklareli, Edirne ve Çanakkale gibi kentler uygarlık adresidir.
Çanakkale geçilmez, sahibi olunur
Türkiye'nin nüfus sıralamasında 81 il içinde 41'ncisi Çanakkale. Konut satışlarına gelince bir anda 26'ncı sıraya yükseliyor. Çanakkale'de, son bir yılda Trabzon'dan daha fazla konut satıldı. Malatya'dan da çok, Elazığ, Sivas, Erzurum, Van gibi büyük illerden de fazla. Nüfus başına konut satış oranı ise İstanbul ve Bursa'dan bile yüksek.
Çanakkale ilinden konut satın alanların önemli oranı, ilginçtir, firmalar. Oysa Çanakkale öyle sanıldığı gibi şirketi bol, yatırımı bol bir il değil. Eğer büyük bir yatırımcıysanız, Çanakkale ilinde imparator sizsiniz. Çanakkale ilinin sahibi görünebilirsiniz. Bugüne dek İbrahim Bodur, Niyazi Önen, Bülend Engin örnekleri bunun kanıtlarıdır.
Çanakkale 1918 Köprüsü'nün yapımını üstlenen Limak'ın patronu Nihat Özdemir, en taze Çanakkale patronu adayı. Üstlendiği işin belli bölümlerini Çanakkale'deki firmalara taşeron olarak paylaştırsa, ilk seçimde Çanakkale TSO yönetimini eline geçirir. Hele yanına Kolin'den yani Koloğlu ailesinden birini ve ayrıca Mehmet Cengiz'i de alırsa, valiyi de o belirler, milletvekillerini de, belediye başkanlarını da, köy muhtarlarını da...
Bu kural yalnızca Biga'da sökmüyor. Nedeni, büyük patronlar Biga'yı Çanakkale merkez ilçeden yönetecekleri saflığında olabilirler. Bigalı'nın kül yutmadığını öğrenmiş olabilirler, vs. vs. Gerekçe birincisi de olabilir, ikincisi de veya her ikisi de. Kesin olan tek şey, Çanakkale denilince Biga "öteki yer" sayılır.
Akraba, eş, dost CHP'si
Çanakkale ilinde CHP'yi temsil edenler, hiçbir tarihte bu denli düzeyi düşük görüntü vermedi. Bigazete Marko Paşa veya Ağlama Duvarı olmasa da, yurttaşlar geliyor, anlatıyorlar:
"Belediye başkanı bana dedi ki; sana şunu vereceğim, ama kendi üzerine yapma. Dayının, amcanın, yengenin üzerine yap."
"Abi! Başkan beni çok mağdur etti, ama ne olur onunla ilgili bir şey yazma. Tanıştığımız için her şeyi benden biliyor."
"Abi bakma sosyal medyada sana saldırdığıma. Benim çocuk onun yanında çalışıyor, yalakalık etmezsem işten atacak."
"CHP ilçe başkanlığı binasını satın aldıkları para için 'yarısını biz ödedik, yarısı genel merkezden geldi' yalanına inandın mı abi? Yarısı genel merkezden gelmiş olabilir, ama en az yarısının belediyeden iş verdikleri, belediyeye işi düşen taşeronlar, müteahhitler salma ile ödediler. Deve Güreşleri'inden Alışveriş Günleri'ne hepsi salma yöntemiyle toplanan kayıt dışı paralarla gerçekleşti. Belediye kasasından organizatörlere ödenen faturalı paralar ise bu işlerin yalnızca ekstrası."
İddiaların ses kayıtları da yetmez. kayıtdışı alışverişlerin görüntüleri de yetmez. Bu iddiaları gazetecilerin kanıtlaması da oldukça zor. Belegelere denetleme birimleri ulaşabilir, yargı ulaşabilir, bizim öyle bir gücümüz bulunmuyor.
"Nereden buldun?" CHP imzalıdır. "Mal varlıklarının araştırılması ve açıklanması" CHP imzalıdır. İğneyi kendine batırmayan, çuvaldızı başkasına batırmamalı. Madem genel ve yerel seçimler yaklaşıyor, CHP Genel Merkezi, parti etiketli tüm belediye yöneticilerinin, eşlerinin, yakın akrabalarının, iş ilişkileri içinde bulunduklarının son 4 yılda edindikleri mal varlıklarını, banka hesaplarını açıklamalı.
CHP Genel Merkezi eğer böyle bir çalışma yaparsa, Bigazete olarak CHP'li Çanakkale, Biga, Gelibolu, Bozcaada, Karabiga, Kepez, Küçükkuyu, Geyikli, Kavakköy ilçe ve belde belediyeleri ile ilgili olanları yayınlamaktan mutluluk duyarız.
Bu açıklamalar kendi beyanlarına da bırakılamaz. İçişleri Bakanlığı, Sayıştay, Maliye Bakanlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu gibi konuyla ilgili tüm resmi birimlerin de bu beyanları destekler kayıtları düşülmeli.
CHP en azından yönettiği belediyelerdeki akçalı işlerle ilgili "Ben saydam davrandım, sen de davran" diyerek, inandırıcı biçimde iktidar partisini sıkıştırabilir. Siyasi ahlak bunu gerektirir, içtenlik budur! CHP bunu yapmalı ki, Ak Parti aynısını yapmak zorunda bırakılsın. Yoksa "Biz bunları yıllardır söylüyoruz" ucuz muhalefeti, hiç inandırıcı değil.
Bugün 24 Ocak. Uğur Mumcu ustamızın katledildiği gün. Onu ne dediğini hiç anlamamış, anlamak için iki satır okumamış, ama pop ikonu diye kullanmaya yeltenenlere bir uyarı olsun diye, kitaplarından bir kaçının adlarıyla anayım istedim.
2025© Bu sitenin tüm hakları saklıdır.