İnşaat sektörü çöküşü umut veriyor




Başını sokacak bir konut satın alacak yurttaşın, nasıl sağmal ineğe dönüştürüldüğünün farkında mısınız?
Sayıca dünya rekoru kırdığımız tabela inşat firmalarından biri, sizi önce ikna edecek. Artık uçan daire mi satar, kaba inşaatı süren bir binadan mı olur?. Neyse şu sıralar stokta bitmiş veya bitmek üzere satılık çok konut var. Bu alışverişten bu günlerde kim kazanır, kim kaybeder kumar oynamak gibi bir şey tabii? O kadar çok aktör o konuttan para kazanma derdinde ki, herkesin başına birer tuğla düşer mi bir bakalım.
İnşaat sektörünün aslanı, eğer tabela şirketi kandırmadıysa genellikle arsa sahibi olur. Aslan payını arsa sahibi kimse o alır. Kimi satar para olarak, kimi kat karşılığı olarak?
Firmanın mimari, statik, tesisat, elektrik ve hatta jeolojik projelerini, yapı denetimi hizmetlerini mühendisler ve mimarlar yapacak. Onların tek kazançları satılacak işte bu konut.
Tabela inşaat firması kalkmış bir arsa satın almış veya kat karşılığı anlaşmış. O bir tek arsa için inşaat yapım ekibi kadrosu bulunduracak değil tabii? İnşaatı yapacak taşeronu ve hatta taşeronları bulacak, onlara yaptıracak. Kalıpçı, demirci, tesisatçı, elektrikçi, boyacı vs. gibi inşaata taşeronunun alt taşeronları olacak. Onlar zıkkımın kökünü yiyecek değiller, onlar da evlerine ekmek götürecekler herhalde.
Konutun satışında kredi veren banka, parayı sokakta bulmuyor, taa yurt dışından döviz olarak borç getiriyor. Faizi ve banka komisyonları da olacak elbette. Yerel yönetimin ruhsattır, harçtır onay hizmetlerini bedava yapmasını herhalde kimse beklemez.
Şimdi buraya kadar özetle yazdığımı bir gözden geçirin, buna da ?olağan? deyin, böyle çalışan inşaat sektörünü, ekonominin lokomotifi diye yutturduklarında da sesinizi çıkarmayın.
İnşaat sektörü, konut maliyetlerinin aşırı yükselmesi, konut stoğunun artması nedeniyle durdu. Konu durgunluk değil! Durunca, kağıttan kaplan inşaat firmaları nesli tükenme aşamasına geldi.
İşi abartmasalar, ?haydan gelen huya gider? deyip geçeceğiz, sorun yok. Ekonomi bu tabela firmaları değil çünkü? Batışlar, milyonlarca ve hatta milyarlarca liralarla yaldızlanınca, insanın tepesinin tası atıyor?
Nereden buldun da bunca milyon liralar, alacağın oldu?
Bugüne dek ülkeye kaç kuruşluk katma değer ürettin de, muhasebe kayıtlarında göründü?
Net kazancınla yaptığın yatırımlar ve özel harcamaların dışında, piyasadan bunca alacağın olduğuna göre, şimdiye dek kaç kuruş vergi ödedin acaba? 
Öyle son birkaç yılda ciplere binen, her türlü saygısızlığı şımarıklığı yapan yeni yetme firmaların sahiplerinden söz etmeyeceğim. Daha dün Biga?ya inşaat işçisi gelip, bugün inşaat firması sahibi olanların ?Tanrı Paradır? havası, geleneksel yerel kültürü iyice zıvanadan çıkarmıştı. Eskiler böylelerine ?sonradan görme, gavurdan dönme? derlerdi. Sorunun daha acı yanı, hani şu ?köklü?, ?geleneksel? denilenler de onlara uydu, ?haydi oradan be!? tepkisi verilecek düzeye düştüler. Onlarcasından örneğin biri, ?bilmem kaç yıllık firma? olduğunu söylüyor ve hala haftalık pazarda tezgah açıyor; ama batan inşaat firmalarında milyonluk alacaklara sahip olduğu konuşuluyor. Kendi yarattığın canavara yem olmuşsan, ağlamayacaksın. Oyunun sonu gelmiş, hepsi bu.
Üç beş metrekare atölyesi olan biriyken, bir anda dev bir şirket görünümüne kavuşan örneklere, hanidir gülümseyerek bakıyordum. Henüz daha ilk kepenkleri indirip kayıplara karışan inşaat firması yüzünden, onlar da milyonlarca liralık alacaklıymış. Sabırlı olun, sırada asıl hiç bir üretim yapmayıp batık olanlar var.
Yıllardır yazıp, uyarıp duruyoruz. Okusaydınız en azından kuşkuya düşer araştırırdınız. Birçok ülkede, yalnızca Biga?daki sayıda inşaat firması zor bulursunuz. Türkiye?deki inşaat yüklenicisi sayısı Guinness rekorları kırıyor.
İnşaat dediğin bir ülke ekonomisinin lokomotifi olamaz. Tarım olur, sanayi olur, ticaret olur, turizm olur, bankacılık olur ve hatta tekstil olur; ama inşaat olmaz! İnşaatta üretilen ürün, kendisi yeni bir şey üretmez, üretim aracı değildir. Oysa tarımda sayısız ürün, yeni ürünler üretiminin girdisidir. Sanayi de böyledir, turizm de böyledir, hizmetler de böyledir.
İnşaat sektörü sürecek olan bu çöküntüyü hak etti. Eğer insanımız, ekonomik krizlerden ders çıkarma derdindeyse, sektör sil baştan yeniden yapılandırılır; bu ekonomik krizin ardından daha sağlıklı biçimde kendine gelebilir. Merkezi ve yerel yönetimlerin işbirliği içinde planladığı yerleşim planları, tümüyle nitelikli yerel kadrolara sahip sınırlı sayıda yerel inşaat firmaları da bu işi kotarır.
Yukarıda örneğini verdiğim inşaat sektörüne malzeme satarak milyonlarca lira alacaklı olduğu iddia edilen firmaların yerini de, inşaat sektörüne malzeme üreten ve satan kurumlaşmış firmalar alır. Sen kalk yıllarca malzeme sat, ama bir iki tanesini burnun dibindeki sanayide ürettirme.
Bir yanlış hükümet politikası nedeniyle palazlandınız, yılardır milyonlar yoksulluk içinde yaşarken seyrettiniz. Şimdi milyonların arasına karışın, empati kurun.


İlgili Etiketler

İlgili etiket bulunamamıştır.


Okuyucu Yorumları

Günlük Koronavirüs Tablosu