Uğursuz 2018 Yılı bitti, bir umut 2019




2018 Yılı için "uğursuz" nitelemesini kendi açımdan dedim. Benim için sağlıksız, üretimsiz, verimsiz bir yıl oldu. Tahmin ediyorum bir çoğunuz için de 2018 Yılı çok kötü geçti. Geçti bitti, ancak 2019'un da verebileceklerinin önemli bir bölümünü eritip yok etti.

Finansal kriz, ekonomik kriz, yüzde 50'ye çıkan faiz, binlerce konkordato talebi, yüzbinlerce işçi çıkarımı...İŞKUR istediği kadar "1 milyon küsur istihdam sağladık" mavalı anlatsın. İşten çıkarılanlarla ilgili rakamlarla ilgilenmiyor? İnşaat sektöründe şu anda 2 milyon kişi beklemedikleri bir işsizlik kumpasına düştüler. İnşaat sektörünün geriye doğru alt sektörlerini de dikkate alırsak 3 milyonun üzerinde insan üretimden buhar olup uçtu. Örneğin yanıbaşımızda, Çan'da kaç işçi işten çıkarıldı acaba?

2018 Yılı'nda her şey gerilim nedeni oldu. Kavga etmeden sorun gündeme gelmedi, kavga yoksa hiçbir sorun kimsenin umurunda olmadı. "Sütler bozuldu" diye yazdım. Zararlı bakteri oranının 400 bini aştığını, yağ oranının peynir yapılamaz düzeyde düştüğünü anlatmaya çalıştım. Üç ay boyunca 25 kuruş çiğ süt pirimi verileceği haberine ilginin yüzde 1'i kadar bile kimsenin umurunda olmadı.

2018 Yılı'nda Aklına esen medyaya saldırdı ve sürdürüyor, ben de bu sığ görüşlülüğü şaşkınlıkla izliyorum. "Medya yazmıyor" dediklerini, medyadan öğrendiklerini göremeyecek kadar yozlaşmış bir topluma dönüştük. Medyaya saldırınca, savcılık soruşturma açmıyor, polislerce yaka paça evden alınıp götürülmek diye bir dert yok. Kimse de bunca hakarete karşın yargılanmıyor. Günah Keçisi ile bakalım daha ne kadar oynanıp sonra da "biz ne halt ettik" denecek göreceğiz.

Ben 2018'in 2019'dan da çaldıklarını görüyorum ama yine de, 2019 Yılı'nın herkes için dilediği gibi bir yıl olarak geçmesini diliyorum.

Kitap Fuarı (?), Alışveriş Günleri

Biga Belediyesi bütçesi artık tümüyle CHP'li Belediye Başkanı İsmail Işık'ın seçim kampanya bütçesine dönüştü. Türkiye'nin kimbilir kaç belediyesinde benzer şeyler oluyordur, ancak Biga'daki oy getirmesi istenen etkinlikler öylesine cahilce, öylesine kalitesiz ve verimsiz yapılıyor ki, insan "İsmail Işık'a oy kazandırır mı orası meçhul, ama birilerinin cebine hayli para aktarılıyor" demeden edemiyor.

Biga'da genç haberci Halil İbrahim Çal kardeşimiz, yayın organı Biga Havadis'te gündeme getirmiş. Biga Belediyesi Kitap Fuarı yasa dışı bir kavram. Fuar düzenleme yetkisi yasayla TOBB'a verilmiştir. TOBB bu yetkiyi oda ve borsaları ile akredite fuar şirketleri aracılığı ile kullanıyor. Her yıl ulusal ve uluslararası Fuar Takvimi'ni yayınlıyor.

Peki ne olabilir 33 yazarın katıldığı etkinliğin adı? Biga Belediyesi kitap satış ve yazar imza günleri.

Etkinliği düzenleyenlerin kitap okumadığını biliyorum. En azından etkinliğin onur konuğu Altan Öymen'in bir tek kitabını etkinliğe kadar gördüklerini bile sanmıyorum. Hani polisiye yazarı Ahmet Ümit ile öğretmenlerin kitaplarını okumuş olabileceği Buket Uzuner'i anlarım da... Yine de belki bu etkinlik nedeniyle, kitapla ilgili etkinlik düzenleyenler, yozlaşan duvarlarını aşmışlardır. Biga'da 1 kitapçı ve 1 de kitap sergicisi var. Sattıkları kitaplar, öğretmenlerin yönlendirdiği öğrencilerin okumalarını önerdikleri kitaplar. Ben de dahil kitap okurlarının çoğunluğu uzun süredir internetten kitap satın alıyor. Daha ucuz, daha zahmetsiz. Geçen ay, koca Ankara'da bile Anıtkabir ile Sıhhiye arasında Yapı Kredi Yayınları dışında kitapçı bulamadım. Kızılay'dan Tandoğan yönüne doğru bir tane kitapçı olduğunu öğrendim, gidip baktım, o da ikinci el kitap alıp satıyor. Sorun Biga'nın sorunu değil yalnızca. Bunda kartelleşen dağıtım ve yayınevlerinin payı da çok büyük. Onlar kimi isterse o "Yazar" oluyor. Benim gibi yarım yüzyıldır obur bir okur ve sayısız yazı yazmış biri bile bir tek kitap yayınlamadan göçüp gidecekse, tavrım işte bu kartel oluşumunadır. O dünyanın içinden gelen biri olarak, kitaplarımı basacak yayınevi bulmakta zorlanmam ama sorun ben değilim ki...

Yerel seçimlerde oya devşirmek için kitap satış ve yazar imza günleri düzenlemek ve bunu da açık açık söylemek, Biga Belediye Başkanı'n da çok yakışmış. Fazla oy getirmez ama yazarlar ve hatta kitaplar bu kafaları bir gözden geçirmeli Utanmadan, sıkılmadan "50 bin ziyaretçi geldi" deniliyor. Bu kompleks, Biga Fuarı'nın 100 bini aşan ziyaretçi çekmesi kaynaklıdır. Biga Belediyesi'ni yöneten kafalar o denli cahiller ki, elma ile armudu kıyaslıyorlar. İddia ediyorum, Biga'da tüm evlerde, ders ve yardımcı ders kitaplarını çıkarın, toplam 50 bin kitap bulamazsınız. Üstelik Biga Türkiye'nin en eğitimli adreslerinden biriyken, Çanakkale en çok kitap satın alan 10 il arasında yer almıyor.

Elimizde resmi veri olarak 2017 yılı rakamları var. 2017 yılında 407 milyon 739 bin 8 kitap için bandrol alınmış. Bu rakamın yüzde 10 ile yüzde 20 aralığındaki bölümünün gerçek satış olduğunu, varsayabiliriz. Eğitim alanında 209 milyon 504 bin 110, yetişkin kategorisinde 77 milyon 621 bin 806, inanç kategorisinde 42 milyon 229 bin 572, çocuk-gençlik kategorisinde 41 milyon 867 bin 509, yetişkin kurgu kategorisinde 25 milyon 72 bin 382, ithal yayın kategorisinde 6 milyon 688 bin 443 ve akademik alanda 4 milyon 755 bin 186 adet bandrol verilmiş.

Kitapla ilgisi bulunmayanlar, en azından bulunanlardan birine sorsalardı, bu kadar komik duruma düşmezlerdi.

Alışveriş Günleri ise içinde ne yakıldığı belirsiz küflü sobalarla hava kirliliği, birilerinin cebine halkın parasını aktarma hokus pokusu konser ve defile... Sanırsınız Biga'da sıcak kesim veya konfeksiyon bir üretim var ve bu firmalarımız ürünlerini sergiliyor. Metropollerden getirilen ürünler dükkanlarda, onlardan bir kaçını sattığı ürünler mankenlerin üzerinde.. Kalanı ahali cıstak cıstak müziği eşliğinde manken seyretsin. Modacı nerede? Cinler kaptı.

Yararlanan üç beş esnafa hayırlı kazançlar, ancak böyle bir alışveriş günü "panayır geri gelsin" ilkelliğin bir başka şeklidir.


İlgili Etiketler

İlgili etiket bulunamamıştır.


Okuyucu Yorumları

Günlük Koronavirüs Tablosu