Kaç kişinin gündemi, bilemem; ancak siyasetin tepelerinde en önemli gündem "Elli artı bir".
Reis ne zaman yapılacağına karar vereceği seçimlerde "Elli artı bir" alacak mı, alamayacak mı?
AK Parti Grup Başkanvekili ve Çanakkale Milletvekili Bülent Turan, propaganda firesini de göze alarak "Altmış artı bir" diyor.
Seçmen matematiğine bakıyorum. 7 Haziran 2015 Genel Seçim sonuçları, Turan'ın dediğinin yarısı kadar, 1 Kasım 2015 Genel Seçim sonuçları söylediğine çok uzak. Sanırım Çanakkale ilinden söz etmiyor, ben de Çanakkale ilinden boşuna söz etmeyeyim, Türkiye'den söz edeyim.
Yeni dönemde köyünüzün, mahallenizin muhtar, belediye yönetimi, ilinizin milletvekilleri, Türkiye Büyük Millet Meclisi aritmetiği ne olmalı?
Boşuna kafanızı yormayın, artık tümü düşük profilli seçimlere dönüştürüldü.
Sorun Tek Adam seçmek, gerisi teferruat!
TBMM artık kararını verdi. Sandığın başına, kimin Tek Adam olacağını belirlemek için gidilecek, gerisi aynı zarfın içine adları yazılan maaş veya oturum bedelleri alacak, etkisiz elemanlar olacaklar.
Tutsak edilmeye çalışıldığımız kişinin keyfine kalmış yönetim biçimini "şurası da şöyle, burası da böyle..." anlatmak boşa çaba. Sonuçta bir "kader" den söz edilecekse, bu "kader" i, yurdumun aziz seçmenleri üretiyor. Siyaset, tarih boyunca bilimin ve sanatın en yücesi olduğu gibi, aynı anda ihtiraslı acizlerin sarıldığı tanrısal bir ip olarak da kullanıldı.
Seçim hazırlıkları sürüyor ve tamamlandığında hepimiz sandığa çağırılacağımız tarihi de öğreneceğiz.
Köy muhtarı. Köyde yaşıyorsa sorun yok. Köylü, kendisi nedeniyle maaş alacak, ama kentte yaşayacak birisini seçiyorsa, "kader" lerini kendileri belirlemiş olacak.
Belediye sınırları içinde yaşayanlar kendilerini hala bir siyasi partinin vazgeçilmez unsuru sanıyorlarsa; yanılgıları "kader" in ta kendisidir. Oy pusulalarından fırlayacaklar yerel patron, parti logoları ise birer teferruat olacak. Yeteneksiz, ahlaksız, beceriksiz çeteleri belediyeyi yönetsin diye seçerken, "kader" lerini kendileri belirliyorlar.
Muhtar ve belediye yönetimleri için "insan" gerekli; akbabalar, çıyanlar, fareler, bukalemunlar değil.
Milletvekili kim olacak, hangi parti TBMM'de çoğunluğu alacak; sözde iktidar, sözde ana muhalefet, sözde yavru muhalefet hangi siyasi partiler olacak, hangileri grupsuz mecliste, hangileri sandalyesiz meclis dışında kalacak?... Bu konular artık teferruat oldukları gibi, üstelik tümüyle de israf!
Varsa da Tek Adam, yoksa da Tek Adam.
Yüzde elli artı bir veya yüzde elli eksi bir, işte bütün mesele.
Seçmenler kitleler halinde bir Tek Adam seçecekler.
"Yüzde elli artı bir" in o bir tek seçmeni, önümüzdeki beş yıl Türkiye'yi hangi Tek Adam'ın yöneteceğini belirleyebilir.
Diyelim sandıktan eşitlik çıktı. Bir kişilik itirazın kabulü yetecek.
Varsayalım oyların eşitliği kesinleşti ve seçim yenilecek. Yine iki aday bir seçmenin oyunun peşine düşecek.
İşte o kişi asla ben olmak istemem. Kader arayanlar, o bir kişiye "Kader" diyebilirler. İnsan yalnızca kendi kaderini belirlemeli. Başkalarının kaderlerini belirlemek, bir insanın taşıyabileceği yük değildir.
Ben bir seçmenim. Benden, belirlenen bir Tek Adam adayı için sandığa gitmem isteniyor.
Kırk katır da istemiyorum, kırk satır satır da...
Adayın belirlenmesinde yokum. Önüme konan Tek Adam adaylarından birine oy vererek demokrasi içinde yaşayacağıma inanacağım; öyle mi?... Kimse kusuruma bakmasın, bu kadar aşağılanmak bana ağır gelir. Kendime saygı duymak, saygı duyacağım insanlarla birlikte olmak hep önceliğim oldu. Sevgiyi bile sürekli ikinci plana ittim, çünkü sevenlerin tecavüze yeltendiği bir yozlaşma çağında yaşadığımın farkındayım. Bunları da kendimi anlatmak için değil, herkese önerdiğim için yazıyorum.
Tek bir kişinin, beni yönetmeye kalkacağını bile bile sandığa gitmem. "Yüzde elli artı bir, Tek Adamı seçmek için oy verdi, sen de zorunlusun" denmesini ise aklıma hunharca yapılmış saldırı sayarım.
Ben böyle bir sandıkta olmam, olamam.
Geriye bir tek seçeneğim kalıyor.
Üstüaçık Köy'den Fadime abla çıksın, yazıp imzaladığı noter onaylı bir kağıt versin. Desin ki "Benim için sandığa gel, oyunu at. Seçildiğim anda Tek Adam sistemini kaldıracağım ve hemen köyüme geri döneceğim."
Oyum Üstüaçık köylü Fadime ablaya.
Kader diye onurum zedeleneceğine, Fadime abla ile onurlu muhabbetim olsun.
2025© Bu sitenin tüm hakları saklıdır.