Duygu Asena doğum günü nedeniyle 19 Nisan Cuma günü Google tarafından ?doodle? yapıldı. Bu denli evrensel bir önem kazanmış sevgili Asena?yla ilgili birlikte yazdığımız Vatan Gazetesinde ameliyat olduğu gün yazdığım bir yazımı bir kez daha okuyalım istedim. Nedeni, şu günlerde, yazılı ve görsel medyadaki ?uygarlık karşıtı güçlerin tutsağı? olmuş birçok yazan-konuşan kadın yazarın O?na ve O?nun kuşağına ne denli ihanet ettiklerinin bir belgesi olsun, dedim
xxx
Son yazısında şunları yazmıştı sevgili Asena, ?Ben bunları yazmaya çalışırken cerrahım Ali Çetin Sarıoğlu girdi içeri. Ameliyatı Cuma gününe planlıyormuş. Heyecanlandım, kalbim kıpır kıpır attı. Hadi bakalım? Sizin bu yazıyı okuduğunuzun ertesi günü ameliyat olacağım, bir süre daha eski yazılarımla idare etmek zorunda kalacaksınız. Hadi bakalım? Bana iyilikler dileyin. Size sevgimi yolluyorum.?
Yıllardır özellikle genç kuşakların çok sevdikleri, bazılarının örnek aldıkları bir aydın, bir yazar Duygu Asena. Asena kendi kendisini yaratmış bir düşünce ve duygu yumağıdır. Çok satan kitap yazmak bence özel bir marifettir. Hele, Türkiye?mizde kitap okuma yeteneği, geleneği ve düşkünlüğü iyi olmadığını düşünürsek; bir kitabı çok kişiye okutmanın ne demek olduğunu daha iyi anlarız. Üstelik kadın yazarların, ağırlıklı olarak kadın hakları ve kimliği, kadının çağdaş değerleri konularında yazarak kendilerini çok okutabilmesini, biz erkekler hiçbir zaman anlayamadık! O nedenle saygın olmayan, dürüstlük dışı yargılamalar, eleştiriler yaparak, hem ayıp hem de kabalık ediyoruz.
Duygu Asena, ?Bir süre daha eski yazılarımla idare edin? demiş, son yazısında. Bende ona saygın bir gönderme olur diye herkesin her zaman bulamayacağı bazı bilgileri Petrol-İş Sendikası?nın ?Kadın? dergisinin son yazısından size aktarmak istedim:
?2003 yılında 850 bin kişi iş bulmaktan umudunu keserek, iş gücü tanımının dışına çıkmışlar. Peki, bu iş bulmaktan umudunu keserek iş piyasasından çekilen 850 bin kişinin kaçı kadın biliyor musunuz? Bilmiyorsunuz değil mi? Biz rapora bakarak söyleyelim: 500 bini kadın??
?IMF, bir biçimde iş yaşamında yer alan kadınlara dört duvar arasını, eviçlerini gösteriyor. İçimizde ev kadınlığını tercih edenler olabilir ama çalışmak istediği halde, ilk anda gözden çıkarılabilecek emek statüsünde değerlendirmek kadınları ?ikincilleştirmekten? başka anlam taşımıyor.?
?Çünkü özellikle Türkiye gibi kadınların iş yaşamında kendilerine zar zor bir yer açabildiği ülkelerde, pek çok işveren ?gece kadın çalışamaz? anlayışına uygun biçimde davranıyor. Bu şartlar altında gece çalışmasının kadınlar açısından yasaklanması, zaten çok dar olan kadın istihdamını olumsuz yönde etkileyecektir.?
?Sendikalarda Kadın Yok(*). Araştırmaya göre, Türk-İş Genel Merkez Yönetimi ve bağlı sendikalarda merkez yönetimlerinde kadınların sayısı yok denecek kadar az. Türk-İş?e bağlı 35 Sendikada sadece 3 kadın sendikacı genel merkez yönetiminde yer alıyor. Araştırmada, kadın sendikacıların alınan kararların uygulayıcısı olmaktan öte geçemediklerine de işaret ediliyor. Kapıdan geçerken ?Önden Buyurun? terfi ederken ?Hele Durun? ?
XXX
Not: Ameliyatı başarılı olmuş, Sevgili Asena herkesi çok sevindirmişti. Ne var ki, iki yıl direnebildi. 30 Temmuz 2006?d sonsuzluğun aydınlığına yolcu ettik.
(*) Evet o yıllarda olmayan Kadın, başta Sevgili Asena ve kuşağındaki yürekli arkadaşlarının savaşımı sayesinde bu gün çok alanda öne çıkan Kadınlara güçlü bir örnek: Disk Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu.
2025© Bu sitenin tüm hakları saklıdır.